ULÜL
EMR'E HÜRMET ET
Ey
iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygamber’e itaat edin ve sizden olan
ulu’l-emre (idarecilere) de. Herhangi bir hususta anlaşmazlığa düştüğünüz
takdirde, Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve
Resûlüne arz edin.(Onların kural ve kaidelerine uygun halledin)...NİSA:59
Not:
1. Kim Allah'ın indirdiği
(hükümler) ile hükmetmezse, onlar fâsıkların tâ kendileridir. (el-Mâide: 47)
2. Şübhesiz ki Allah size
emânetleri ehline vermenizi, insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle
hükmeylemenizi emreder. (Nisa:58)
ayetleri bu ayetle birlikte
değerlendirilmelidir.
AÇIKTAN TEBLİĞİ EMREDEN İLK
AYET:
"Ey Muhammed! Artık, sana
buyurulanı açıkça ortaya koy, müşriklerden yüz çevir" (el-Hicr 15/94)
NOT:Bu âyet nâzil olduktan sonra
açık davet başlamış, böylece Kâbe ve civarındaki yerlerde namaz da kılınır
olmuştu. Ancak bu durum kıyasıya bir mücadeleyi gerektiriyordu. Meselâ, bir defasında
Hz. Ebû Bekir'in de ısrarıyla Müslümanların Kâbe önünde topluca namaz kılma
gayreti müşriklerin hücumuyla önlenmek istendi.
Bu olayda Hz. Ebû Bekir dahil bazı
Müslümanlar ölümden döndüler. Kezâ Hz. Ebû Bekir'in evinin avlusunda namaz
kılıp, Kur'an okumasının engellenmesi de bu zamanlara rastlar. Peygamberliğin
altıncı yılında önce Hz. Hamza, daha sonra Hz. Ömer'in Müslüman olmasıyla
Kâbe'de iki saf olarak ilk defa açıkça ve topluca namaz kılındı.
SAVAŞA İZİN VEREN İLK AYET:
Kendilerine haksız yere savaş
açılan (mü'min)lere zulme uğradıklarından dolayı (artık savaş için) izin
verildi ve şüphesiz Allah onlara yardım ulaştıracak güçtedir.Onlar, haksız
yere, sırf, “Rabbimiz Allah’tır” demelerinden dolayı yurtlarından çıkarılmış
kimselerdir. Eğer Allah’ın, insanların bir kısmını bir kısmıyla defetmesi
olmasaydı, içlerinde Allah’ın adı çok anılan manastırlar, kiliseler, havralar
ve mescitler muhakkak yerle bir edilirdi. Şüphesiz ki Allah, kendi dinine
yardım edene mutlaka yardım eder. Şüphesiz ki Allah, çok kuvvetlidir, mutlak
güç sahibidir.” HAC:39-40
Not:Medine’de
savaşla ilgili inen ilk ayetlerdir.
Allah uğrunda hakkıyla cihad edin...HACC:78
MÜSLÜMANLAR SAVAŞTAN ÇEKİNİNCE
İNEN AYET:
Daha önce kendilerine,
“(savaşmaktan) ellerinizi çekin, namazı kılın, zekâtı verin” denilenleri
görmedin mi? Üzerlerine savaş yazılınca, hemen içlerinden bir kısmı;
insanlardan, Allah’tan korkar gibi, hatta daha çok korkarlar ve “Rabbimiz!
Niçin bize savaş yazdın? Bizi yakın bir zamana kadar erteleseydin ya!” derler.
De ki: “Dünya geçimliği azdır. Ahiret, Allah’a karşı gelmekten sakınan kimse
için daha hayırlıdır. Size kıl kadar haksızlık edilmez. NİSA 77
Öyleyse
dünya hayatını, ahiret hayatı karşılığında satanlar, Allah yolunda savaşsınlar.
Ve kim Allah yolunda savaşırken öldürülse veya gâlip gelse, o taktirde Biz ona,
“büyük ecir” vereceğiz.NİSA:74
KİME KARŞI CİHAD:
Size
ne oluyor da, Allah yolunda ve “Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zalim olan şu
memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver”
diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda
savaşa çıkmıyorsunuz?NİSA:75
Not: Ayet Mekke'den göç edemeyenleri
kastetmektedir.
İman
edenler Allah yolunda savaşırlar, inanmayanlar ise tâğut (bâtıl davalar ve
şeytan) yolunda savaşırlar. O halde şeytanın dostlarına karşı savaşın; şüphe
yok ki şeytanın kurduğu düzen zayıftır.NİSA:76
SAVAŞI FARZ KILAN İLK AYET:
ü “Size
karşı savaş açanlara, siz de Allâh yolunda savaş açın! Fakat haddi aşmayın!
Muhakkak ki Allâh, haksız yere saldıranları sevmez.”BAKARA:190
Not: Medine’de savaşı
farz kılan ilk ayetlerdir.
MEKKE'NİN FETHİNDEN ÖNCE İNEN
AYET:
Onları (size savaş açanları),
bulduğunuz (yakaladığınız) yerde öldürün. Sizi çıkardıkları yerden (Mekke'den)
siz de onları çıkarın. Fitne (çıkarmak), (adam) öldürmekten daha şiddetlidir
(kötüdür). Mescid-i Haram yanında, onlar sizinle savaşmadıkça siz de onlarla
orada savaşmayın. Fakat eğer (orada) sizinle savaşırlarsa (sizi öldürmeye
kalkarlarsa), o taktirde (siz de) onlarla savaşın (onları öldürün). Kâfirlerin
cezası işte böyledir. BAKARA 191
Fitne kalmayıp, din de Allah'ın
oluncaya kadar onlarla savaşın... BAKARA:193
"Kim size saldırırsa siz de
ona misilleme olacak kadar saldırın. Allah’tan korkun ve bilin ki Allah
müttakilerle beraberdir” (Bakara :194)
“Savaş,
hoşunuza gitmediği hâlde size farz kılındı. Hoşlanmadığınız bir şey çoğu kere
sizin için hayırlı olabilir. Yine sevdiğiniz bir şey de çoğu kere hakkınızda
şer olabilir. Allâh bilir, siz bilemezsiniz.” (BAKARA:216)
İnananlar,
“Keşke bir sûre indirilse!” derler. Fakat hükmü apaçık bir sûre indirilip de
onda savaştan söz edilince; kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığına
girmiş kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. O da onlara pek
yakındır.MUHAMMED:20
İtaat
ve güzel bir söz onlar için daha hayırlıdır. İş ciddileşince Allah’a verdikleri
söze bağlı kalsalardı, elbette kendileri için daha iyi olurdu.MUHAMMED:21
“Artık
fitne kalmayıncaya ve dîn tamâmen Allâh’ın oluncaya kadar onlarla
savaşın!..”ENFAL:39
“Ey
Peygamber! Sana ve Sana tâbî olan mü’minlere Allâh yeter! (Düşmandan aslâ
çekinme! Hattâ) ey Peygamber! Mü’minleri (onlara karşı) savaşa teşvîk et!..”
(ENFAL:64-65)
TEBÜK SEFERİNDEN SONRA ANLAŞMAYA
UYMAYAN MÜŞRİKLER İÇİN İNEN AYET
Harâm aylar çıkınca müşrikleri
nerede bulursanız öldürün, yakalayın, kuşatın, hapsedin onları, gelip
geçecekleri bütün yolları tutun. Fakat tövbe ederler, namaz kılarlar ve zekât
verirlerse bırakın onları, şüphe yok ki Allah suçları örter, rahîmdir.
(TEVBE:5)
Not :Mekkenin fethinden
sonra 15 ay geçtikten sonra 4 ay daha ek süre verilmiştir. başka bir rivayete
göre Tebük seferinden sonra gelmiş, anlaşmalarına uymayan müşrikler içindir
Ve eğer müşriklerden biri senden
aman dilerse, Allah'ın kelâmını işitip dinleyinceye kadar ona aman ver, sonra
(müslüman olmazsa) onu güven içinde bulunacağı bir yere ulaştır. İşte bu
(müsamaha), onların, bilmeyen bir kavim olmalarından dolayıdır.Tevbe:6
“(Ey
mü’minler!) Verdikleri sözü bozan, Peygamber’i (yurdundan) çıkarmaya kalkışan
ve üstelik ilk önce kendileri sizinle savaşmaya başlamış olan kavme karşı
savaşmaz mısınız? Onlardan korkar mısınız? Eğer inanıyorsanız bilin ki, Allâh,
kendisinden korkmanıza daha lâyıktır. Onlarla savaşın ki, Allâh sizin
ellerinizle onları cezâlandırsın, onları rezîl etsin, sizi onlara gâlip kılsın,
mü’minlerin gönüllerini ferahlatsın ve mü’minlerin kalblerinden (zâlimlere
karşı birikmiş olan)öfkeyi (onların hakkından gelmek sûretiyle) alsın!” (TEVBE,
13-15)
İman
edip hicret eden ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad eden kimselerin
mertebeleri, Allah katında daha üstündür. İşte onlar, başarıya erenlerin ta
kendileridir.TEVBE:20
“(Ey
Rasûlüm!) De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım
akrabânız, kazandığınız mallar, kesâda uğramasından korktuğunuz ticâret,
hoşlandığınız meskenler, size Allâh’tan, Rasûlü’nden ve Allâh yolunda cihâd
etmekten daha sevgili ise artık Allâh’ın emri gelinceye kadar bekleyin! Allâh,
fâsıklar topluluğunu hidâyete erdirmez!” (TEVBE:24)
"Kendilerine
kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah’ın ve
Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak din İslâm’ı din edinmeyen
kimselerle, küçülerek (boyun eğerek) kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar
savaşın."TEVBE:29
İster
hafif ister ağır olarak savaşa çıkınız. Paralarınızla ve canlarınızla ALLAH
yolunda cihad edin. Bu sizin için daha iyidir, bir bilseydiniz. ( TEVBE:41)
Ey
Peygamber kafirlere ve münafıklara karşı cihad et ve onlara karşı ‘sert ve
caydırıcı’ davran. Onların barınma yeri cehennemdir. Ne kötü bir dönüş yeridir
o. TEVBE:75
ü Allah’a ve Resûlü’ne karşı savaş açanların ve yeryüzünde bozgunculuğa çalışanların cezası, ancak öldürülmeleri, asılmaları ya da elleriyle ayaklarının çaprazca kesilmesi veya (bulundukları) yerden sürülmeleridir. Bu, dünyadaki aşağılanmalarıdır, ahirette onlar için büyük bir azab vardır. MAİDE:33
üAllah'a karşı takva sahibi olun ve O'na ulaştıracak vesileyi isteyin. Ve O'nun yolunda cihad edin. Umulur ki böylece siz felâha erersiniz.MAİDE:35
...Ve
kâfirlere ve münafıklara itaat etme! AHZAB:1
(Savaşta)
inkâr edenlerle karşılaştığınız zaman boyunlarını vurun. Nihayet onları
çökertip etkisiz hâle getirdiğinizde bağı sıkı bağlayın (sağ kalanlarını esir
alın). Artık bundan sonra (esirleri) ya karşılıksız ya da fidye karşılığı
salıverin. Savaş sona erinceye kadar hüküm budur. Eğer Allah dileseydi,
onlardan öç alırdı. Fakat sizi birbirinizle denemek için böyle yapıyor. Allah
yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların amellerini asla boşa
çıkarmayacaktır. MUHAMMED:4
KİME KARŞI CİHAD:
Elçilerimiz İbrahim'e (iki oğul
vereceğimize dair) müjdeyi getirdiklerinde şöyle dediler: "Biz bu memleket
halkını helak edeceğiz. Çünkü oranın halkı zalim kimselerdir.Ankebut:31
Fitne tamamen yok edilinceye ve din
(kulluk) de yalnız Allah için oluncaya kadar onlarla savaşın. Şayet
vazgeçerlerse zalimlerden
başkasına düşmanlık ve saldırı yoktur.Bakara:193
Not: Zalim kim? :Allah'a karşı yalan
uyduran, yahut kendisine hak gelmişken onu yalan sayandan daha zalim kimdir?
Ankebut:68
ü Allah, sizi ancak, sizinle din
konusunda savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkaran ve çıkarılmanız için destek
verenleri dost edinmekten men eder. Kim onları dost edinirse, işte onlar
zalimlerin ta kendileridir. MUMTEHİNE:9
Ey
İman edenler! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları dost edinmeyin.
Siz onlara sevgi gösteriyorsunuz. Hâlbuki onlar size gelen hakkı inkâr ettiler.
Rabbiniz olan Allah’a inandınız diye Resûlü ve sizi yurdunuzdan çıkarıyorlar.
MUMTEHİNE:1
Ey
iman edenler! Kendilerine Allah'ın gazap ettiği bir kavmi dost edinmeyin. Zira
onlar, kâfirlerin kabirlerdekilerden (onların dirilmesinden) ümit kestikleri
gibi ahiretten ümit kesmişlerdir. MUMTEHİNE:13
Hiç
şüphe yok ki Allah, kendi yolunda, duvarları birbirine kenetlenmiş bir bina
gibi saf bağlayarak çarpışanları sever.SAFF:4
Allah'a
ve O'nun Resûl'üne îmân ederseniz ve Allah'ın yolunda canlarınızla ve
mallarınızla cihad edersiniz. İşte bu, sizin için hayırdır. Keşke
bilseniz.SAFF:11
...O’nun
yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.MAİDE:35
SAVAŞA HAZIRLIKLI OL
Onlara
karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve savaş atları hazırlayın. Onlarla Allah’ın
düşmanını, sizin düşmanınızı ve bunlardan başka sizin bilmediğiniz fakat
Allah’ın bildiği diğer düşmanları korkutursunuz. Allah yolunda her ne
harcarsanız karşılığı size tam olarak ödenir. Size zulmedilmez.ENFAL:60
BARIŞ
İSTEYENLE BARIŞ YAP
Eğer
onlar barışa yanaşırlarsa, sen de ona yanaş ve Allah’a tevekkül et. Çünkü O,
hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.ENFAL:61
Eğer onlar savaşmaya ve kâfirliğe
son verirlerse Allah bağışlayıcıdır, merhametlidir.Bakara:192
Not: Sulhun önemini anlatırken bazı
kaynaklar...Sulh hayırlıdır. Nisa:128 ayetini örnek vermektedirler. Ayet kadın
ve erkeğin boşanmasından ise barışmalarının (sulh) önemini
anlatmaktadır.Konuyla direkt ilgisi yoktur.
SİZE
DOKUNMAYANA DOKUNMAYIN
Ancak aranızda anlaşma bulunan bir
topluma sığınanlar, yâhut ne sizinle ne de kendi toplumlarıyla savaşmak
(istemediklerin)den yürekleri sıkılarak size gelenler hâriç. Allah dileseydi,
onları sizin başınıza musallat ederdi, sizinle savaşırlardı. O halde onlar,
sizden uzak durular, sizinle savaşmazlar ve sizinle barış içinde yaşamak
isterlerse, Allah size onlara saldırmak için bir yol vermemiştir. Nisa/90
- Allah sizi, din hakkında sizinle
savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselere iyilik etmekten, onlara
adâletli davranmaktan menetmez. Çünkü Allah, adâlet yapanları sever.
Mumtehine/8
MÜSLÜMAN
İKİ GURUP SAVAŞIRSA
Eğer
müminlerden iki birlik çarpışırlarsa, hemen aralarını düzelterek barıştırın.
Eğer onlardan biri (Allah’ın hükmüne razı olmıyarak) tecavüz ediyorsa, o vakit
tecavüz edenle, Allah’ın emrine dönünceye kadar savaşın. (Sonunda teslim olur
Allah’ın emrine) dönerse, yine adaletle aralarını düzeltin ve hep adaletle iş
görün; çünkü Allah adalet yapanları sever. HUCURAT 9
Muhakkak
ki iman edenler kardeştirler! O hâlde iki kardeşinizin arasını düzeltin ve
Allâh'tan korunun ki rahmete eresiniz. HUCURAT :10
ü Haram
ay, haram aya karşılıktır; hürmetler (de) karşılıklıdır. Öyleyse kim size
saldırırsa, onun saldırdığı gibi siz de ona saldırın. BAKARA 194
( Onlar, savaşın haram olduğu geçen
yılki zilkade ayında (Hüdeybiye’de) bu ayın hürmetini çiğnediler; siz de
onların hareketine karşı o ayda savaşmakta beis görmeyin)
ü Sana
haram ayı, yani onda savaşmayı soruyorlar. De ki: O ayda savaşmak büyük bir
günahtır. BAKARA:217
ü Ey
iman edenler, Allah'ın şiarlarına, haram olan ay'a, kurbanlık hayvanlara,
(onlardaki) gerdanlıklara ve Rablerinden bir fazl ve hoşnutluk isteyerek Beyt-i
Haram'a gelenlere sakın saygısızlık etmeyin. MAİDE:2
ü Allah,
Kâbe'yi, o Beyt - i haram'ı, haram ayı, kurbanı ve (kurbanlardaki)
gerdanlıkları insanlar için bir nizam kıldı. MAİDE:97
ü Haram
aylar (süre tanınmış dört ay) sıyrılıp bitince (çıkınca) müşrikleri bulduğunuz
yerde öldürün, onları tutuklayın, kuşatın ve onların bütün geçit yerlerini
kesip tutun. Eğer tevbe edip namaz kılarlarsa ve zekatı verirlerse yollarını
açıverin. Gerçekten Tanrı, bağışlayandır, esirgeyendir. TEVBE:5
ü Şüphesiz
Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah katında ayların
sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu, Allah’ın dosdoğru
kanunudur. O aylar içinde (Allah'ın koyduğu yasağı çiğneyerek) kendinize
zulmetmeyin ve müşrikler nasıl sizinle topyekün savaşıyorlarsa siz de onlara
karşı topyekün savaşın ve bilin ki Allah (kötülükten) sakınanlarla beraberdir.
TEVBE:36
ü Sana
harp ganîmetlerinin hükmünü sorarlar. De ki: Ganîmetler, Allah'ın ve
Peygamberindir. - ENFAL 1
ü Bilin
ki, ganimet olarak aldığınız herhangi bir şeyin beşte biri mutlaka Allah’a,
Peygamber’e, onun yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolculara aittir. Eğer
Allah’a; hak ile batılın birbirinden ayrıldığı gün, (yani) iki ordunun
(Bedir’de) karşılaştığı gün kulumuza indirdiklerimize inandıysanız (bunu böyle
bilin). Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir. ENFAL 41
ü Artık
elde ettiğiniz ganimetten helâl ve temiz olarak yiyin...ENFAL:69
ü Onların
mallarından Allah’ın, savaşılmaksızın peygamberine kazandırdığı mallar için
siz, at ya da deve koşturmuş değilsiniz. Fakat Allah, peygamberlerini, dilediği
kimselerin üzerine salıp onlara üstün kılar.HAŞR:6
ü Allah’ın,
memleketlerin ahalisinden (Nadiroğullarının sürülerek çıkarılması)
savaşılmaksızın peygamberine kazandırdığı mallar; Allah’a, peygambere, onun
yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. O mallar,
içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir servet (ve güç) hâline gelmesin
diye (Allah böyle hükmetmiştir). Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyi de
size yasak ettiyse ondan vazgeçin.- HAŞR:7
ü Bu
mallar özellikle, Allah’tan bir lütuf ve hoşnutluk ararken ve Allah’ın dinine
ve peygamberine yardım ederken yurtlarından ve mallarından uzaklaştırılan fakir
muhacirlerindir.HAŞR:8
ESİRLERE
YAPILACAK MUAMELE:
İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı
taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir. Asıl iyilik, ... kölelere
verenlerin; .... davranışlarıdır. Bakara:177
Onlar, kendi canları çekmesine rağmen
yemeği yoksula, yetime ve esire yedirirler.İnsan:8
KENDİNİ SAVUNMA HARİCİNDE ADAM ÖLDÜRME
Kim bir mümini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedî
olarak kalacağı cehennemdir. Allah ona gazab ve lanet etmiş ve onun için büyük
bir azab hazırlamıştır. (NİSA/93)
...Birbirinizin canına kıymayın... NİSA:29
Kim zulme uğradıktan sonra kendini
savunursa böyle hareket edenlerin aleyhine bir yol yoktur.Şura/41
Biz, seni ancak bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak
gönderdik. FURKAN:56
"Benim yapabileceğim, sadece Allah'tan size duyuru
yapmak ve O'nun elçilik görevlerini yerine getirmektir." Artık kim Allah'a
ve onun elçisine baş kaldırırsa, ona içinde ebedi kalacakları cehennem ateşi
vardır.(CİN/23)
Allah'ın âyetleri sana indirildikten sonra, artık sakın
onlar seni bu âyetlerden alıkoymasınlar. Rabbine davet et. Asla müşriklerden
olma!(KASAS/87)
(Ey Muhammed!) Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle
çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et...NAHL:125
...Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki elçimize düşen sadece
apaçık bir tebliğdir.TEGABUN:12
Seninle tartışmaya girişirlerse, de ki: “Ben, bana
uyanlarla birlikte kendi özümü Allah’a teslim ettim.” Kendilerine kitap
verilenlere ve ümmîlere de ki: “Siz de İslâm’ı kabul ettiniz mi?” Eğer İslâm’a
girerlerse hidayete ermiş olurlar. Yok, eğer yüz çevirirlerse sana düşen şey
ancak tebliğ etmektir.ALİ-İMRAN:20
Bununla beraber müminlerin hepsi toplanıp birden savaşa çıkmaları
uygun değildir. Her kabileden büyük bir kısım savaşa gitmeli, onlardan bir
kısmı da, din ilimlerini öğrenmek ve kabileleri savaştan kendilerine döndüğü
zaman, onları Allah’ın azâbı ile korkutmak için, geri kalmalıdır. Olur ki,
Allah’ın azâbından sakınırlar.TEVBE:122
Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk, sapıklıktan ayırd
edilmiştir. Artık her kim tâğutu inkar edip, Allah'a inanırsa, sağlam bir kulpa
yapışmıştır ki, o hiçbir zaman kopmaz. Allah, her şeyi işitir ve
bilir.(BAKARA/256)
Onların söylediklerine sabret ve onlardan güzel bir
ayrılışla ayrıl.Nimet içinde yüzen o yalanlayıcıları bana bırak ve onlara biraz
mühlet ver. MUZZEMMİL:10-11
O hâlde, eğer öğüt fayda verirse, öğüt ver.ALA:9
Biz onların ne dediklerini çok iyi biliyoruz. Sen, onlara
karşı bir zorba değilsin. O hâlde sen, benim uyarımdan korkan kimselere Kur’an
ile öğüt ver. KAF:45
üEğer onlar sana sırt çevirirlerse senin görevin, buyruklarımızı onlara
açıkça duyurmaktan ibarettir.NAHL:82
O halde söylenen şeylere sabret! TAHA:130
Bu, sana, kendisiyle (insanları) uyarman için ve müminlere
öğüt olarak indirilmiş bir kitaptır. ARAF:2
Sen af yolunu tut, iyiliği emret, cahillerden yüz
çevir.ARAF:199
Sen, ancak Kur'ân'la öğüt ver de hiç kimse, kazandığı
suçlar yüzünden helâk olmasın. ENAM:70
(Ey Muhammed!) Bundan dolayı sen çağrıya devam et ve
emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Onların hevâ ve heveslerine uyma ve şöyle de:
“Ben, Allah’ın indirdiği her kitaba inandım ve aranızda adaleti
gerçekleştirmekle emrolundum. Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir.
Bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz sizedir. Bizimle sizin aranızda
tartışılacak bir şey yoktur. Allah, hepimizi bir araya toplayacaktır. Dönüş de
ancak O’nadır.”ŞÜRA:15
Onları hidayete erdirmek sana ait değildir. Fakat Allah,
dilediğini hidayete erdirir...BAKARA:272
...Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki elçimize düşen sadece
apaçık bir tebliğdir.TEGABUN:12
Eğer Allah’a ortak koşanlardan biri senden sığınma
talebinde bulunursa, Allah’ın kelâmını işitebilmesi için ona sığınma hakkı
tanı. Sonra da onu güven içinde olacağı yere ulaştır. Bu, onların bilmeyen bir
kavim olmaları sebebiyledir.TEVBE:6
ü Allah’a ortak koşanların Allah katında ve
Resûlü yanında bir ahdi nasıl olabilir? Ancak Mescid-i Haram’ın yanında
kendileriyle antlaşma yaptıklarınız başkadır. Bunlar size karşı dürüst
davrandığı sürece, siz de onlara dürüst davranın...TEVBE:7
ü Kitap ehlinden zulmedenler bir yana, onlarla en güzel şekilde mücadele edin, şöyle deyin: 'Bize indirilene de, size indirilene de inandık; bizim Tanrımız da, sizin Tanrınız da birdir, biz O'na teslim olmuşuzdur.ANKEBUT:46
...Eğer İslâm’a girerlerse hidayete ermiş olurlar. Yok,
eğer yüz çevirirlerse sana düşen şey ancak tebliğ etmektir.ALİ-İMRAN:20
ü Biz elçileri, müjde vericiler ve uyarıcılar olmak dışında (başka
bir amaçla) göndermeyiz..KEHF:56
Allah’ın rahmeti sayesinde sen onlara karşı yumuşak
davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp
giderlerdi...ALİ-İMRAN:153
Sen, körleri sapkınlıklarından çıkarıp doğru yola
iletemezsin. Sen, çağrını ancak âyetlerimize inanıp müslüman olan kimselere
işittirebilirsin.RUM:53
Doğrusu Allah katında din, İslâm'dır; o kitap verilenlerin
anlaşmazlıkları ise sırf kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki
taşkınlık ve ihtirastan dolayıdır. Her kim Allah'ın âyetlerini inkâr ederse iyi
bilsin ki, Allah hesabı çabuk görendir. (AL-İ İMRAN/19)
ü Kim İslâm'dan başka bir din ararsa ondan asla kabul
edilmeyecek ve o ahirette de zarar edenlerden olacaktır. (AL-İ İMRAN/85)
ü Ey Kitap ehli! Siz, Tevrat'ı, İncil'i ve
Rabbinizden size indirileni hakkıyle uygulamadıkça, (doğru) bir şey (yol)
üzerinde değilsinizdir» de. Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun küfür ve
azgınlığını elbette artıracaktır. Kâfirler topluluğuna üzülme.MAİDE:68
"Biz hristiyan'larız (nasara'yız)" diyenlerden
kesin söz (misak) almıştık. Sonunda onlar kendilerine hatırlatılan şeyden
(yararlanıp) pay almayı unuttular. Böylece biz de, kıyamete kadar aralarında
kin ve düşmanlık saldık. Allah, yapageldikleri şeyi onlara haber
verecektir.MAİDE:14
Ey kitap ehli! Artık size elçimiz (Muhammed) gelmiştir. O,
kitabınızdan gizleyip durduğunuz gerçeklerden birçoğunu sizlere açıklıyor,
birçoğunu da affediyor. İşte size Allah’tan bir nur ve apaçık bir kitap (Kur’an)
gelmiştir.MAİDE:15
Andolsun, “Allah, Meryem oğlu Mesih’tir”, diyenler
kesinlikle kâfir oldular...MAİDE:17
Muhakkak ki, inanalar ve yahudi, hristiyan ve sabii (puta
tapmayı reddedip hanif dininden olanlar - yıldıza tapan da diyen vardır)
olanlardan kim, Allah'a ve ahiret gününe inandı ve ıslâh edici ameller
işlediyse (nefsini tezkiye etti ise ), artık onların mükâfatları Rab'lerinin
katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmazlar.BAKARA:62
NOT: Bu ayet Salmani Farasi'nin
islamiyetten önceki arkadaşlarının durumunu sorması üzerine
gelmiştir.İslamiyyettten sonraki durumu aşağıdaki ayet açıklar.
Kim İslâm’dan başka bir din ararsa, (bilsin ki o din) ondan
kabul edilmeyecek ve o ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır.ALİ-İMRAN:85
üKim îmânı tanımayıp kâfir olursa, herhalde bütün yaptığı(
iyilikler) boşuna gitmiştir ve o, âhirette en çok ziyana
uğrayanlardandır.MAİDE:5
İman edenlere düşmanlık etmede insanların en şiddetlisinin
kesinlikle Yahudiler ile Allah’a ortak koşanlar olduğunu görürsün. Yine onların
iman edenlere sevgi bakımından en yakınının da “Biz hıristiyanlarız” diyenler
olduğunu mutlaka görürsün. Çünkü onların içinde keşişler ve rahipler vardır.
Onlar büyüklük de taslamazlar.MAİDE:82
Ey iman edenler! Hahamlardan ve rahiplerden birçoğu,
insanların mallarını haksız yollarla yiyorlar ve Allah’ın yolundan
alıkoyuyorlar...TEVBE:34
Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin.
Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse, kuşkusuz o
da onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu doğruya iletmez.MAİDE:51
İNANMAYANLARIN
DURUMU
Onların yaptıkları her bir (iyi) işi ele alırız, onu
saçılmış toz zerreleri haline getiririz (değersiz kılarız).FURKAN:23
ü (Ey Muhammed!) De ki: “Amelce en çok
ziyana uğrayan; iyi iş yaptıklarını sandıkları hâlde, dünya hayatındaki
çabaları kaybolup giden kimseleri size haber verelim mi?”Onlar, Rab’lerinin
âyetlerini ve O’na kavuşacaklarını inkâr eden, böylece amelleri boşa çıkan, o
yüzden de kıyamet gününde amelleri için bir terazi kurmayacağımız
kimselerdir.KEHF:103/104/105
De ki: "Kendi arzunuzla veya isteksizce, Allâh uğruna,
diyerek bağış yapın, sizden asla kabul olunmayacaktır.Çünkü siz fâsık (inanç
sistemi bozuk) bir grup oldunuz!"TEVBE:53
İster onlar için af dile, ister dileme; onlar için yetmiş
kere af dilesen de Allah, onları asla bağışlayacak değildir. Bu, onların
Allah'ı ve peygamberini tanımamaları yüzündendir. Allah, öyle baştan çıkmış
fasık lar topluluğunu doğru yola eriştirmez.TEVBE:80
üOnlardan (cihad emredildiğinde cihaddan
geri duran fasıklar) ölen hiçbirine asla namaz kılma ve kabrinin başında durma.
Çünkü onlar Allah’ı ve Resûlünü inkâr ettiler ve fasık olarak öldüler.Tevbe:84
Onlar için bağışlanma dilesen de dilemesen de haklarında
aynıdır; Allah, onları asla bağışlamaz ve Allah fasıklar güruhunu doğru yola
çıkarmaz.MÜNAFİKUN:6
Not: (facir):yalancı ,yalan ve gösteriş için
yapan.Gösteriş için Uhud savaşına katılan Kuzman savaşta ölünce
peygamberimiz:"Muhakkak ki Allah, bu dini fâcir adamla da te'yid ve
takviye eder." buyurmuştur
Not:(fasık):"Allah’ı unutan ve bu yüzden Allah’ın da
kendilerine kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. İşte onlar fasık
kimselerin ta kendileridir".HAŞR:19.Genel anlamda İslamdan yana
olmayanların tümünü kapsar.Özel anlamda ayette de belirtildiği gibi Allahı
unutup onun emirlerine uymayan herkesi kapsar.
Ey iman edenler! Allah'a ortak koşanlar ancak bir pislikten
ibarettir. Artık bu yıllarından sonra, Mescid-i Haram’a yaklaşmasınlar. -TÖVBE
28
NOT:Allaha eş koşan yahudi ve
hıristiyanlar da buna dahildir.Çünkü yahudiler "Üzeyir Allahın
oğludur," Hıristiyanlar da "İsa Allahın oğludur" diyerek Allaha
eş koşmaktadır.
Yahudiler, “Üzeyr, Allah’ın oğludur” dediler. Hıristiyanlar
ise, “İsa Mesih, Allah’ın oğludur” dediler. Bu, onların ağızlarıyla
söyledikleri (gerçeği yansıtmayan) sözleridir. Onların bu sözleri daha önce
inkâr etmiş kimselerin söylediklerine benziyor. Allah, onları kahretsin. Nasıl
da haktan çevriliyorlar!TEVBE:30
Kendilerine kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe
iman etmeyen, Allah’ın ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak din
İslâm’ı din edinmeyen kimselerle, küçülerek (boyun eğerek) kendi elleriyle
cizyeyi verinceye kadar savaşın. TEVBE:29
Andolsun, “Allah, Meryem oğlu Mesih’tir” diyenler
kesinlikle kâfir oldu... MADE :72
ü Müminler, müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmesin.
Kim bunu yaparsa, artık onun Allah nezdinde hiçbir değeri yoktur. Ancak onlardan
(gelecek olan bir tehlike ya da umum yararına bir kapının kapanmasından)
korunmak için (dost görünerek) sakınmanız başka. ALİ-İMRAN:28
Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost
edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onları dost edinirse o
onlardandır. (MÂİDE: 51)
Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine kitap
verilenlerden dininizi alaya alıp oyuncak edinenleri ve öteki kâfirleri dost
edinmeyin. (MÂİDE: 57)
Ey İman edenler! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız
olanları dost edinmeyin. Siz onlara sevgi gösteriyorsunuz. Hâlbuki onlar size
gelen hakkı inkâr ettiler. Rabbiniz olan Allah’a inandınız diye Resûlü ve sizi
yurdunuzdan çıkarıyorlar. Eğer rızamı kazanmak üzere benim yolumda cihad etmek
için çıktıysanız (böyle yapmayın). Onlara gizlice sevgi besliyorsunuz. Oysa ben
sizin gizlediğinizi de, açığa vurduğunuzu da bilirim. Sizden kim bunu yaparsa,
mutlaka doğru yoldan sapmıştır. (MÜMTEHİNE: 1)
«Ey iman edenler, kendi (din kardeşlerinizden başkasını
(dost ve) sırdaş edinmeyin. (Çünkü) onlar size şer ve fesat yapmakta hiç bir
kusur etmezler, size sıkıntı verecek şey(fer)'i arzu ederler. Hakikat onların
(kin ve) buğzları ağızlarından (taşıp) meydana vermiştir. Göğüslerinde gizlemekte
oldukları (düşmanfık) ise daha büyüktür. Size âyetlerimizi (kati surette)
açıkladık, eğer düşünürseniz.» (ÂL'İ İMRÂN: 118)
ü Allah’a ve ahiret gününe iman eden hiçbir
topluluğun, babaları, oğulları, kardeşleri yahut kendi soy sopları olsalar
bile, Allah’a ve peygamberine düşman olan kimselere sevgi beslediğini
göremezsin....(MÜCÂDELE:22)
ü Allah, sizi, din konusunda sizinle
savaşmamış, sizi yurtlarınızdan da çıkarmamış kimselere iyilik etmekten, onlara
âdil davranmaktan men etmez. Şüphesiz Allah, âdil davrananları sever. MUMTEHİNE:8
Ve eğer müşriklerden biri senden aman dilerse, Allah'ın kelâmını
işitip dinleyinceye kadar ona aman ver, sonra (müslüman olmazsa) onu güven
içinde bulunacağı bir yere ulaştır. İşte bu (müsamaha), onların, bilmeyen bir
kavim olmalarından dolayıdır.Tevbe:6