TEBLİĞ VE CİHAD AYETLERİ

ULÜL EMR'E HÜRMET ET
  Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygamber’e itaat edin ve sizden olan ulu’l-emre (idarecilere) de. Herhangi bir hususta anlaşmazlığa düştüğünüz takdirde, Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Resûlüne arz edin.(Onların kural ve kaidelerine uygun halledin)...NİSA:59

Not:
1. Kim Allah'ın indirdiği (hükümler) ile hükmetmezse, onlar fâsıkların tâ kendileridir. (el-Mâide: 47)
2. Şübhesiz ki Allah size emânetleri ehline vermenizi, insanlar arasında hük­mettiğiniz zaman adaletle hükmeylemenizi emreder. (Nisa:58)
ayetleri bu ayetle birlikte değerlendirilmelidir.







AÇIKTAN TEBLİĞİ EMREDEN İLK AYET:
"Ey Muhammed! Artık, sana buyurulanı açıkça ortaya koy, müşriklerden yüz çevir" (el-Hicr 15/94)


NOT:Bu âyet nâzil olduktan sonra açık davet başlamış, böylece Kâbe ve civarındaki yerlerde namaz da kılınır olmuştu. Ancak bu durum kıyasıya bir mücadeleyi gerektiriyordu. Meselâ, bir defasında Hz. Ebû Bekir'in de ısrarıyla Müslümanların Kâbe önünde topluca namaz kılma gayreti müşriklerin hücumuyla önlenmek istendi.
Bu olayda Hz. Ebû Bekir dahil bazı Müslümanlar ölümden döndüler. Kezâ Hz. Ebû Bekir'in evinin avlusunda namaz kılıp, Kur'an okumasının engellenmesi de bu zamanlara rastlar. Peygamberliğin altıncı yılında önce Hz. Hamza, daha sonra Hz. Ömer'in Müslüman olmasıyla Kâbe'de iki saf olarak ilk defa açıkça ve topluca namaz kılındı.



SAVAŞA İZİN VEREN İLK AYET:
Kendilerine haksız yere savaş açılan (mü'min)lere zulme uğradıklarından dolayı (artık savaş için) izin verildi ve şüphesiz Allah onlara yardım ulaştıracak güçtedir.Onlar, haksız yere, sırf, “Rabbimiz Allah’tır” demelerinden dolayı yurtlarından çıkarılmış kimselerdir. Eğer Allah’ın, insanların bir kısmını bir kısmıyla defetmesi olmasaydı, içlerinde Allah’ın adı çok anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescitler muhakkak yerle bir edilirdi. Şüphesiz ki Allah, kendi dinine yardım edene mutlaka yardım eder. Şüphesiz ki Allah, çok kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.” HAC:39-40
Not:Medine’de savaşla ilgili inen ilk ayetlerdir.

      Allah uğrunda hakkıyla cihad edin...HACC:78

MÜSLÜMANLAR SAVAŞTAN ÇEKİNİNCE İNEN AYET:
Daha önce kendilerine, “(savaşmaktan) ellerinizi çekin, namazı kılın, zekâtı verin” denilenleri görmedin mi? Üzerlerine savaş yazılınca, hemen içlerinden bir kısmı; insanlardan, Allah’tan korkar gibi, hatta daha çok korkarlar ve “Rabbimiz! Niçin bize savaş yazdın? Bizi yakın bir zamana kadar erteleseydin ya!” derler. De ki: “Dünya geçimliği azdır. Ahiret, Allah’a karşı gelmekten sakınan kimse için daha hayırlıdır. Size kıl kadar haksızlık edilmez. NİSA 77

      Öyleyse dünya hayatını, ahiret hayatı karşılığında satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Ve kim Allah yolunda savaşırken öldürülse veya gâlip gelse, o taktirde Biz ona, “büyük ecir” vereceğiz.NİSA:74

KİME KARŞI CİHAD:
     Size ne oluyor da, Allah yolunda ve “Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver” diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz?NİSA:75
Not: Ayet Mekke'den göç edemeyenleri kastetmektedir.

   İman edenler Allah yolunda savaşırlar, inanmayanlar ise tâğut (bâtıl davalar ve şeytan) yolunda savaşırlar. O halde şeytanın dostlarına karşı savaşın; şüphe yok ki şeytanın kurduğu düzen zayıftır.NİSA:76

SAVAŞI FARZ KILAN İLK AYET:
ü      “Size karşı savaş açanlara, siz de Allâh yolunda savaş açın! Fakat haddi aşmayın! Muhakkak ki Allâh, haksız yere saldıranları sevmez.”BAKARA:190
Not: Medine’de savaşı farz kılan ilk ayetlerdir.

MEKKE'NİN FETHİNDEN ÖNCE İNEN AYET:
Onları (size savaş açanları), bulduğunuz (yakaladığınız) yerde öldürün. Sizi çıkardıkları yerden (Mekke'den) siz de onları çıkarın. Fitne (çıkarmak), (adam) öldürmekten daha şiddetlidir (kötüdür). Mescid-i Haram yanında, onlar sizinle savaşmadıkça siz de onlarla orada savaşmayın. Fakat eğer (orada) sizinle savaşırlarsa (sizi öldürmeye kalkarlarsa), o taktirde (siz de) onlarla savaşın (onları öldürün). Kâfirlerin cezası işte böyledir. BAKARA 191

 Fitne kalmayıp, din de Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın... BAKARA:193

"Kim size saldırırsa siz de ona misilleme olacak kadar saldırın. Allah’tan korkun ve bilin ki Allah müttakilerle beraberdir” (Bakara :194)

      “Savaş, hoşunuza gitmediği hâlde size farz kılındı. Hoşlanmadığınız bir şey çoğu kere sizin için hayırlı olabilir. Yine sevdiğiniz bir şey de çoğu kere hakkınızda şer olabilir. Allâh bilir, siz bilemezsiniz.” (BAKARA:216)

      İnananlar, “Keşke bir sûre indirilse!” derler. Fakat hükmü apaçık bir sûre indirilip de onda savaştan söz edilince; kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığına girmiş kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. O da onlara pek yakındır.MUHAMMED:20

      İtaat ve güzel bir söz onlar için daha hayırlıdır. İş ciddileşince Allah’a verdikleri söze bağlı kalsalardı, elbette kendileri için daha iyi olurdu.MUHAMMED:21

      “Artık fitne kalmayıncaya ve dîn tamâmen Allâh’ın oluncaya kadar onlarla savaşın!..”ENFAL:39

      “Ey Peygamber! Sana ve Sana tâbî olan mü’minlere Allâh yeter! (Düşmandan aslâ çekinme! Hattâ) ey Peygamber! Mü’minleri (onlara karşı) savaşa teşvîk et!..” (ENFAL:64-65)



TEBÜK SEFERİNDEN SONRA ANLAŞMAYA UYMAYAN MÜŞRİKLER İÇİN İNEN AYET
 Harâm aylar çıkınca müşrikleri nerede bulursanız öldürün, yakalayın, kuşatın, hapsedin onları, gelip geçecekleri bütün yolları tutun. Fakat tövbe ederler, namaz kılarlar ve zekât verirlerse bırakın onları, şüphe yok ki Allah suçları örter, rahîmdir. (TEVBE:5)
Not :Mekkenin fethinden sonra 15 ay geçtikten sonra 4 ay daha ek süre verilmiştir. başka bir rivayete göre Tebük seferinden sonra gelmiş, anlaşmalarına uymayan müşrikler içindir


Ve eğer müşriklerden biri senden aman dilerse, Allah'ın kelâmını işitip dinleyinceye kadar ona aman ver, sonra (müslüman olmazsa) onu güven içinde bulunacağı bir yere ulaştır. İşte bu (müsamaha), onların, bilmeyen bir kavim olmalarından dolayıdır.Tevbe:6

    “(Ey mü’minler!) Verdikleri sözü bozan, Peygamber’i (yurdundan) çıkarmaya kalkışan ve üstelik ilk önce kendileri sizinle savaşmaya başlamış olan kavme karşı savaşmaz mısınız? Onlardan korkar mısınız? Eğer inanıyorsanız bilin ki, Allâh, kendisinden korkmanıza daha lâyıktır. Onlarla savaşın ki, Allâh sizin ellerinizle onları cezâlandırsın, onları rezîl etsin, sizi onlara gâlip kılsın, mü’minlerin gönüllerini ferahlatsın ve mü’minlerin kalblerinden (zâlimlere karşı birikmiş olan)öfkeyi (onların hakkından gelmek sûretiyle) alsın!” (TEVBE, 13-15)

      İman edip hicret eden ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad eden kimselerin mertebeleri, Allah katında daha üstündür. İşte onlar, başarıya erenlerin ta kendileridir.TEVBE:20

    “(Ey Rasûlüm!) De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabânız, kazandığınız mallar, kesâda uğramasından korktuğunuz ticâret, hoşlandığınız meskenler, size Allâh’tan, Rasûlü’nden ve Allâh yolunda cihâd etmekten daha sevgili ise artık Allâh’ın emri gelinceye kadar bekleyin! Allâh, fâsıklar topluluğunu hidâyete erdirmez!” (TEVBE:24)

    "Kendilerine kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah’ın ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak din İslâm’ı din edinmeyen kimselerle, küçülerek (boyun eğerek) kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaşın."TEVBE:29

      İster hafif ister ağır olarak savaşa çıkınız. Paralarınızla ve canlarınızla ALLAH yolunda cihad edin. Bu sizin için daha iyidir, bir bilseydiniz. ( TEVBE:41)

      Ey Peygamber kafirlere ve münafıklara karşı cihad et ve onlara karşı ‘sert ve caydırıcı’ davran. Onların barınma yeri cehennemdir. Ne kötü bir dönüş yeridir o. TEVBE:75

ü      Allah’a ve Resûlü’ne karşı savaş açanların ve yeryüzünde bozgunculuğa çalışanların cezası, ancak öldürülmeleri, asılmaları ya da elleriyle ayaklarının çaprazca kesilmesi veya (bulundukları) yerden sürülmeleridir. Bu, dünyadaki aşağılanmalarıdır, ahirette onlar için büyük bir azab vardır. MAİDE:33

ü
Allah'a karşı takva sahibi olun ve O'na ulaştıracak vesileyi isteyin. Ve O'nun yolunda cihad edin. Umulur ki böylece siz felâha erersiniz.MAİDE:35

    ...Ve kâfirlere ve münafıklara itaat etme! AHZAB:1

     (Savaşta) inkâr edenlerle karşılaştığınız zaman boyunlarını vurun. Nihayet onları çökertip etkisiz hâle getirdiğinizde bağı sıkı bağlayın (sağ kalanlarını esir alın). Artık bundan sonra (esirleri) ya karşılıksız ya da fidye karşılığı salıverin. Savaş sona erinceye kadar hüküm budur. Eğer Allah dileseydi, onlardan öç alırdı. Fakat sizi birbirinizle denemek için böyle yapıyor. Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların amellerini asla boşa çıkarmayacaktır. MUHAMMED:4

KİME KARŞI CİHAD:
Elçilerimiz İbrahim'e (iki oğul vereceğimize dair) müjdeyi getirdiklerinde şöyle dediler: "Biz bu memleket halkını helak edeceğiz. Çünkü oranın halkı zalim kimselerdir.Ankebut:31

Fitne tamamen yok edilinceye ve din (kulluk) de yalnız Allah için oluncaya kadar onlarla savaşın. Şayet vazgeçerlerse zalimlerden başkasına düşmanlık ve saldırı yoktur.Bakara:193
Not: Zalim kim? :Allah'a karşı yalan uyduran, yahut kendisine hak gelmişken onu yalan sayandan daha zalim kimdir? Ankebut:68


ü Allah, sizi ancak, sizinle din konusunda savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkaran ve çıkarılmanız için destek verenleri dost edinmekten men eder. Kim onları dost edinirse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir. MUMTEHİNE:9

  Ey İman edenler! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları dost edinmeyin. Siz onlara sevgi gösteriyorsunuz. Hâlbuki onlar size gelen hakkı inkâr ettiler. Rabbiniz olan Allah’a inandınız diye Resûlü ve sizi yurdunuzdan çıkarıyorlar. MUMTEHİNE:1

   Ey iman edenler! Kendilerine Allah'ın gazap ettiği bir kavmi dost edinmeyin. Zira onlar, kâfirlerin kabirlerdekilerden (onların dirilmesinden) ümit kestikleri gibi ahiretten ümit kesmişlerdir. MUMTEHİNE:13

     Hiç şüphe yok ki Allah, kendi yolunda, duvarları birbirine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak çarpışanları sever.SAFF:4

    Allah'a ve O'nun Resûl'üne îmân ederseniz ve Allah'ın yolunda canlarınızla ve mallarınızla cihad edersiniz. İşte bu, sizin için hayırdır. Keşke bilseniz.SAFF:11


   ...O’nun yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.MAİDE:35


SAVAŞA HAZIRLIKLI OL
     Onlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve savaş atları hazırlayın. Onlarla Allah’ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve bunlardan başka sizin bilmediğiniz fakat Allah’ın bildiği diğer düşmanları korkutursunuz. Allah yolunda her ne harcarsanız karşılığı size tam olarak ödenir. Size zulmedilmez.ENFAL:60


BARIŞ İSTEYENLE BARIŞ YAP
   Eğer onlar barışa yanaşırlarsa, sen de ona yanaş ve Allah’a tevekkül et. Çünkü O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.ENFAL:61

Eğer onlar savaşmaya ve kâfirliğe son verirlerse Allah bağışlayıcıdır, merhametlidir.Bakara:192


Not: Sulhun önemini anlatırken bazı kaynaklar...Sulh hayırlıdır. Nisa:128 ayetini örnek vermektedirler. Ayet kadın ve erkeğin boşanmasından ise barışmalarının (sulh) önemini anlatmaktadır.Konuyla direkt ilgisi yoktur.






SİZE DOKUNMAYANA DOKUNMAYIN

Ancak aranızda anlaşma bulunan bir topluma sığınanlar, yâhut ne sizinle ne de kendi toplumlarıyla savaşmak (istemediklerin)den yürekleri sıkılarak size gelenler hâriç. Allah dileseydi, onları sizin başınıza musallat ederdi, sizinle savaşırlardı. O halde onlar, sizden uzak durular, sizinle savaşmazlar ve sizinle barış içinde yaşamak isterlerse, Allah size onlara saldırmak için bir yol vermemiştir. Nisa/90

- Allah sizi, din hakkında sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselere iyilik etmekten, onlara adâletli davranmaktan menetmez. Çünkü Allah, adâlet yapanları sever. Mumtehine/8



MÜSLÜMAN İKİ GURUP SAVAŞIRSA
      Eğer müminlerden iki birlik çarpışırlarsa, hemen aralarını düzelterek barıştırın. Eğer onlardan biri (Allah’ın hükmüne razı olmıyarak) tecavüz ediyorsa, o vakit tecavüz edenle, Allah’ın emrine dönünceye kadar savaşın. (Sonunda teslim olur Allah’ın emrine) dönerse, yine adaletle aralarını düzeltin ve hep adaletle iş görün; çünkü Allah adalet yapanları sever. HUCURAT 9


    Muhakkak ki iman edenler kardeştirler! O hâlde iki kardeşinizin arasını düzeltin ve Allâh'tan korunun ki rahmete eresiniz. HUCURAT :10




ü      Haram ay, haram aya karşılıktır; hürmetler (de) karşılıklıdır. Öyleyse kim size saldırırsa, onun saldırdığı gibi siz de ona saldırın. BAKARA 194
( Onlar, savaşın haram olduğu geçen yılki zilkade ayında (Hüdeybiye’de) bu ayın hürmetini çiğnediler; siz de onların hareketine karşı o ayda savaşmakta beis görmeyin)


ü      Sana haram ayı, yani onda savaşmayı soruyorlar. De ki: O ayda savaşmak büyük bir günahtır. BAKARA:217

ü      Ey iman edenler, Allah'ın şiarlarına, haram olan ay'a, kurbanlık hayvanlara, (onlardaki) gerdanlıklara ve Rablerinden bir fazl ve hoşnutluk isteyerek Beyt-i Haram'a gelenlere sakın saygısızlık etmeyin. MAİDE:2

ü      Allah, Kâbe'yi, o Beyt - i haram'ı, haram ayı, kurbanı ve (kurbanlardaki) gerdanlıkları insanlar için bir nizam kıldı. MAİDE:97


ü      Haram aylar (süre tanınmış dört ay) sıyrılıp bitince (çıkınca) müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün, onları tutuklayın, kuşatın ve onların bütün geçit yerlerini kesip tutun. Eğer tevbe edip namaz kılarlarsa ve zekatı verirlerse yollarını açıverin. Gerçekten Tanrı, bağışlayandır, esirgeyendir. TEVBE:5


ü      Şüphesiz Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah katında ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu, Allah’ın dosdoğru kanunudur. O aylar içinde (Allah'ın koyduğu yasağı çiğneyerek) kendinize zulmetmeyin ve müşrikler nasıl sizinle topyekün savaşıyorlarsa siz de onlara karşı topyekün savaşın ve bilin ki Allah (kötülükten) sakınanlarla beraberdir. TEVBE:36



ü      Sana harp ganîmetlerinin hükmünü sorarlar. De ki: Ganîmetler, Allah'ın ve Peygamberindir. - ENFAL 1

ü      Bilin ki, ganimet olarak aldığınız herhangi bir şeyin beşte biri mutlaka Allah’a, Peygamber’e, onun yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolculara aittir. Eğer Allah’a; hak ile batılın birbirinden ayrıldığı gün, (yani) iki ordunun (Bedir’de) karşılaştığı gün kulumuza indirdiklerimize inandıysanız (bunu böyle bilin). Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir. ENFAL 41

ü      Artık elde ettiğiniz ganimetten helâl ve temiz olarak yiyin...ENFAL:69
ü      Onların mallarından Allah’ın, savaşılmaksızın peygamberine kazandırdığı mallar için siz, at ya da deve koşturmuş değilsiniz. Fakat Allah, peygamberlerini, dilediği kimselerin üzerine salıp onlara üstün kılar.HAŞR:6

ü      Allah’ın, memleketlerin ahalisinden (Nadiroğullarının sürülerek çıkarılması) savaşılmaksızın peygamberine kazandırdığı mallar; Allah’a, peygambere, onun yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. O mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir servet (ve güç) hâline gelmesin diye (Allah böyle hükmetmiştir). Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyi de size yasak ettiyse ondan vazgeçin.- HAŞR:7

ü      Bu mallar özellikle, Allah’tan bir lütuf ve hoşnutluk ararken ve Allah’ın dinine ve peygamberine yardım ederken yurtlarından ve mallarından uzaklaştırılan fakir muhacirlerindir.HAŞR:8


ESİRLERE YAPILACAK MUAMELE:

İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir. Asıl iyilik, ... kölelere verenlerin; .... davranışlarıdır. Bakara:177

Onlar, kendi canları çekmesine rağmen yemeği yoksula, yetime ve esire yedirirler.İnsan:8



KENDİNİ SAVUNMA HARİCİNDE ADAM ÖLDÜRME
     Kim bir mümini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedî olarak kalacağı cehennemdir. Allah ona gazab ve lanet etmiş ve onun için büyük bir azab hazırlamıştır. (NİSA/93)

    ...Birbirinizin canına kıymayın... NİSA:29

Kim zulme uğradıktan sonra kendini savunursa böyle hareket edenlerin aleyhine bir yol yoktur.Şura/41





     Biz, seni ancak bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik. FURKAN:56

    "Benim yapabileceğim, sadece Allah'tan size duyuru yapmak ve O'nun elçilik görevlerini yerine getirmektir." Artık kim Allah'a ve onun elçisine baş kaldırırsa, ona içinde ebedi kalacakları cehennem ateşi vardır.(CİN/23)


     Allah'ın âyetleri sana indirildikten sonra, artık sakın onlar seni bu âyetlerden alıkoymasınlar. Rabbine davet et. Asla müşriklerden olma!(KASAS/87)

      (Ey Muhammed!) Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et...NAHL:125


     ...Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki elçimize düşen sadece apaçık bir tebliğdir.TEGABUN:12

   Seninle tartışmaya girişirlerse, de ki: “Ben, bana uyanlarla birlikte kendi özümü Allah’a teslim ettim.” Kendilerine kitap verilenlere ve ümmîlere de ki: “Siz de İslâm’ı kabul ettiniz mi?” Eğer İslâm’a girerlerse hidayete ermiş olurlar. Yok, eğer yüz çevirirlerse sana düşen şey ancak tebliğ etmektir.ALİ-İMRAN:20

Bununla beraber müminlerin hepsi toplanıp birden savaşa çıkmaları uygun değildir. Her kabileden büyük bir kısım savaşa gitmeli, onlardan bir kısmı da, din ilimlerini öğrenmek ve kabileleri savaştan kendilerine döndüğü zaman, onları Allah’ın azâbı ile korkutmak için, geri kalmalıdır. Olur ki, Allah’ın azâbından sakınırlar.TEVBE:122



  Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk, sapıklıktan ayırd edilmiştir. Artık her kim tâğutu inkar edip, Allah'a inanırsa, sağlam bir kulpa yapışmıştır ki, o hiçbir zaman kopmaz. Allah, her şeyi işitir ve bilir.(BAKARA/256)

  Onların söylediklerine sabret ve onlardan güzel bir ayrılışla ayrıl.Nimet içinde yüzen o yalanlayıcıları bana bırak ve onlara biraz mühlet ver. MUZZEMMİL:10-11

  O hâlde, eğer öğüt fayda verirse, öğüt ver.ALA:9

   Biz onların ne dediklerini çok iyi biliyoruz. Sen, onlara karşı bir zorba değilsin. O hâlde sen, benim uyarımdan korkan kimselere Kur’an ile öğüt ver. KAF:45

üEğer onlar sana sırt çevirirlerse senin görevin, buyruklarımızı onlara açıkça duyurmaktan ibarettir.NAHL:82


    O halde söylenen şeylere sabret! TAHA:130

     Bu, sana, kendisiyle (insanları) uyarman için ve müminlere öğüt olarak indirilmiş bir kitaptır. ARAF:2

     Sen af yolunu tut, iyiliği emret, cahillerden yüz çevir.ARAF:199

     Sen, ancak Kur'ân'la öğüt ver de hiç kimse, kazandığı suçlar yüzünden helâk olmasın. ENAM:70


      (Ey Muhammed!) Bundan dolayı sen çağrıya devam et ve emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Onların hevâ ve heveslerine uyma ve şöyle de: “Ben, Allah’ın indirdiği her kitaba inandım ve aranızda adaleti gerçekleştirmekle emrolundum. Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz sizedir. Bizimle sizin aranızda tartışılacak bir şey yoktur. Allah, hepimizi bir araya toplayacaktır. Dönüş de ancak O’nadır.”ŞÜRA:15

    Onları hidayete erdirmek sana ait değildir. Fakat Allah, dilediğini hidayete erdirir...BAKARA:272


      ...Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki elçimize düşen sadece apaçık bir tebliğdir.TEGABUN:12

      Eğer Allah’a ortak koşanlardan biri senden sığınma talebinde bulunursa, Allah’ın kelâmını işitebilmesi için ona sığınma hakkı tanı. Sonra da onu güven içinde olacağı yere ulaştır. Bu, onların bilmeyen bir kavim olmaları sebebiyledir.TEVBE:6

ü      Allah’a ortak koşanların Allah katında ve Resûlü yanında bir ahdi nasıl olabilir? Ancak Mescid-i Haram’ın yanında kendileriyle antlaşma yaptıklarınız başkadır. Bunlar size karşı dürüst davrandığı sürece, siz de onlara dürüst davranın...TEVBE:7

ü
 Kitap ehlinden zulmedenler bir yana, onlarla en güzel şekilde mücadele edin, şöyle deyin: 'Bize indirilene de, size indirilene de inandık; bizim Tanrımız da, sizin Tanrınız da birdir, biz O'na teslim olmuşuzdur.ANKEBUT:46


     ...Eğer İslâm’a girerlerse hidayete ermiş olurlar. Yok, eğer yüz çevirirlerse sana düşen şey ancak tebliğ etmektir.ALİ-İMRAN:20

ü      Biz elçileri, müjde vericiler ve uyarıcılar olmak dışında (başka bir amaçla) göndermeyiz..KEHF:56

  Allah’ın rahmeti sayesinde sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi...ALİ-İMRAN:153


     Sen, körleri sapkınlıklarından çıkarıp doğru yola iletemezsin. Sen, çağrını ancak âyetlerimize inanıp müslüman olan kimselere işittirebilirsin.RUM:53


  Doğrusu Allah katında din, İslâm'dır; o kitap verilenlerin anlaşmazlıkları ise sırf kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki taşkınlık ve ihtirastan dolayıdır. Her kim Allah'ın âyetlerini inkâr ederse iyi bilsin ki, Allah hesabı çabuk görendir. (AL-İ İMRAN/19)

ü      Kim İslâm'dan başka bir din ararsa ondan asla kabul edilmeyecek ve o ahirette de zarar edenlerden olacaktır. (AL-İ İMRAN/85)

ü  Ey Kitap ehli! Siz, Tevrat'ı, İncil'i ve Rabbinizden size indirileni hakkıyle uygulamadıkça, (doğru) bir şey (yol) üzerinde değilsinizdir» de. Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun küfür ve azgınlığını elbette artıracaktır. Kâfirler topluluğuna üzülme.MAİDE:68


    "Biz hristiyan'larız (nasara'yız)" diyenlerden kesin söz (misak) almıştık. Sonunda onlar kendilerine hatırlatılan şeyden (yararlanıp) pay almayı unuttular. Böylece biz de, kıyamete kadar aralarında kin ve düşmanlık saldık. Allah, yapageldikleri şeyi onlara haber verecektir.MAİDE:14

    Ey kitap ehli! Artık size elçimiz (Muhammed) gelmiştir. O, kitabınızdan gizleyip durduğunuz gerçeklerden birçoğunu sizlere açıklıyor, birçoğunu da affediyor. İşte size Allah’tan bir nur ve apaçık bir kitap (Kur’an) gelmiştir.MAİDE:15

    Andolsun, “Allah, Meryem oğlu Mesih’tir”, diyenler kesinlikle kâfir oldular...MAİDE:17

   Muhakkak ki, inanalar ve yahudi, hristiyan ve sabii (puta tapmayı reddedip hanif dininden olanlar - yıldıza tapan da diyen vardır) olanlardan kim, Allah'a ve ahiret gününe inandı ve ıslâh edici ameller işlediyse (nefsini tezkiye etti ise ), artık onların mükâfatları Rab'lerinin katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmazlar.BAKARA:62

    NOT: Bu ayet Salmani Farasi'nin islamiyetten  önceki arkadaşlarının durumunu sorması üzerine gelmiştir.İslamiyyettten sonraki durumu aşağıdaki ayet açıklar.

  Kim İslâm’dan başka bir din ararsa, (bilsin ki o din) ondan kabul edilmeyecek ve o ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır.ALİ-İMRAN:85

üKim îmânı tanımayıp kâfir olursa, herhalde bütün yaptığı( iyilikler) boşuna gitmiştir ve o, âhirette en çok ziyana uğrayanlardandır.MAİDE:5


 İman edenlere düşmanlık etmede insanların en şiddetlisinin kesinlikle Yahudiler ile Allah’a ortak koşanlar olduğunu görürsün. Yine onların iman edenlere sevgi bakımından en yakınının da “Biz hıristiyanlarız” diyenler olduğunu mutlaka görürsün. Çünkü onların içinde keşişler ve rahipler vardır. Onlar büyüklük de taslamazlar.MAİDE:82

  Ey iman edenler! Hahamlardan ve rahiplerden birçoğu, insanların mallarını haksız yollarla yiyorlar ve Allah’ın yolundan alıkoyuyorlar...TEVBE:34


 Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse, kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu doğruya iletmez.MAİDE:51



İNANMAYANLARIN DURUMU

Onların yaptıkları her bir (iyi) işi ele alırız, onu saçılmış toz zerreleri haline getiririz (değersiz kılarız).FURKAN:23

ü      (Ey Muhammed!) De ki: “Amelce en çok ziyana uğrayan; iyi iş yaptıklarını sandıkları hâlde, dünya hayatındaki çabaları kaybolup giden kimseleri size haber verelim mi?”Onlar, Rab’lerinin âyetlerini ve O’na kavuşacaklarını inkâr eden, böylece amelleri boşa çıkan, o yüzden de kıyamet gününde amelleri için bir terazi kurmayacağımız kimselerdir.KEHF:103/104/105



 De ki: "Kendi arzunuzla veya isteksizce, Allâh uğruna, diyerek bağış yapın, sizden asla kabul olunmayacaktır.Çünkü siz fâsık (inanç sistemi bozuk) bir grup oldunuz!"TEVBE:53

  İster onlar için af dile, ister dileme; onlar için yetmiş kere af dilesen de Allah, onları asla bağışlayacak değildir. Bu, onların Allah'ı ve peygamberini tanımamaları yüzündendir. Allah, öyle baştan çıkmış fasık lar topluluğunu doğru yola eriştirmez.TEVBE:80


üOnlardan (cihad emredildiğinde cihaddan geri duran fasıklar) ölen hiçbirine asla namaz kılma ve kabrinin başında durma. Çünkü onlar Allah’ı ve Resûlünü inkâr ettiler ve fasık olarak öldüler.Tevbe:84


Onlar için bağışlanma dilesen de dilemesen de haklarında aynıdır; Allah, onları asla bağışlamaz ve Allah fasıklar güruhunu doğru yola çıkarmaz.MÜNAFİKUN:6


Not: (facir):yalancı ,yalan ve gösteriş için yapan.Gösteriş için Uhud savaşına katılan Kuzman savaşta ölünce peygamberimiz:"Muhakkak ki Allah, bu dini fâcir adamla da te'yid ve takviye eder." buyurmuştur
 Not:(fasık):"Allah’ı unutan ve bu yüzden Allah’ın da kendilerine kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. İşte onlar fasık kimselerin ta kendileridir".HAŞR:19.Genel anlamda İslamdan yana olmayanların tümünü kapsar.Özel anlamda ayette de belirtildiği gibi Allahı unutup onun emirlerine uymayan herkesi kapsar.




 Ey iman edenler! Allah'a ortak koşanlar ancak bir pislikten ibarettir. Artık bu yıllarından sonra, Mescid-i Haram’a yaklaşmasınlar. -TÖVBE 28
 NOT:Allaha eş koşan yahudi ve hıristiyanlar da buna dahildir.Çünkü yahudiler "Üzeyir Allahın oğludur," Hıristiyanlar da "İsa Allahın oğludur" diyerek Allaha eş koşmaktadır.

Yahudiler, “Üzeyr, Allah’ın oğludur” dediler. Hıristiyanlar ise, “İsa Mesih, Allah’ın oğludur” dediler. Bu, onların ağızlarıyla söyledikleri (gerçeği yansıtmayan) sözleridir. Onların bu sözleri daha önce inkâr etmiş kimselerin söylediklerine benziyor. Allah, onları kahretsin. Nasıl da haktan çevriliyorlar!TEVBE:30


    Kendilerine kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah’ın ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak din İslâm’ı din edinmeyen kimselerle, küçülerek (boyun eğerek) kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaşın. TEVBE:29

  Andolsun, “Allah, Meryem oğlu Mesih’tir” diyenler kesinlikle kâfir oldu... MADE :72



ü      Müminler, müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmesin. Kim bunu yaparsa, artık onun Allah nezdinde hiçbir değeri yoktur. Ancak onlardan (gelecek olan bir tehlike ya da umum yararına bir kapının kapanmasından) korunmak için (dost görünerek) sakınmanız başka. ALİ-İMRAN:28

Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onları dost edinirse o onlardandır. (MÂİDE: 51)

 Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden dininizi alaya alıp oyuncak edinenleri ve öteki kâfirleri dost edinmeyin. (MÂİDE: 57)


   Ey İman edenler! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları dost edinmeyin. Siz onlara sevgi gösteriyorsunuz. Hâlbuki onlar size gelen hakkı inkâr ettiler. Rabbiniz olan Allah’a inandınız diye Resûlü ve sizi yurdunuzdan çıkarıyorlar. Eğer rızamı kazanmak üzere benim yolumda cihad etmek için çıktıysanız (böyle yapmayın). Onlara gizlice sevgi besliyorsunuz. Oysa ben sizin gizlediğinizi de, açığa vurduğunuzu da bilirim. Sizden kim bunu yaparsa, mutlaka doğru yoldan sapmıştır. (MÜMTEHİNE: 1)



  «Ey iman edenler, kendi (din kardeşlerinizden başkasını (dost ve) sırdaş edinmeyin. (Çünkü) onlar size şer ve fesat yapmakta hiç bir kusur etmezler, size sıkıntı verecek şey(fer)'i arzu ederler. Hakikat onların (kin ve) buğzları ağızlarından (taşıp) meydana vermiştir. Göğüslerinde giz­lemekte oldukları (düşmanfık) ise daha büyüktür. Size âyetlerimizi (kati surette) açıkladık, eğer düşünürseniz.» (ÂL'İ İMRÂN: 118)

ü  Allah’a ve ahiret gününe iman eden hiçbir topluluğun, babaları, oğulları, kardeşleri yahut kendi soy sopları olsalar bile, Allah’a ve peygamberine düşman olan kimselere sevgi beslediğini göremezsin....(MÜCÂDELE:22)


ü      Allah, sizi, din konusunda sizinle savaşmamış, sizi yurtlarınızdan da çıkarmamış kimselere iyilik etmekten, onlara âdil davranmaktan men etmez. Şüphesiz Allah, âdil davrananları sever. MUMTEHİNE:8



Ve eğer müşriklerden biri senden aman dilerse, Allah'ın kelâmını işitip dinleyinceye kadar ona aman ver, sonra (müslüman olmazsa) onu güven içinde bulunacağı bir yere ulaştır. İşte bu (müsamaha), onların, bilmeyen bir kavim olmalarından dolayıdır.Tevbe:6